Muhasebenin Tarihsel Gelişimi ve Finansal Raporların Önemi

Tarım devrimi sonrasında tarımsal üretim artmış ve insanlar tüketim ihtiyacı fazla tarım ürünlerini depolamaya başlamıştır. Bundan 7.000 yıl öncesinde Sümerler, Babilliler ve Mısırlılar gibi antik medeniyetler, tarımsal ürünlerin ve ticari mal varlıklarının kaydını tutmaya başlamıştır. Bu kayıtlar ilk muhasebe uygulamalarının başlangıcı sayılır.

Roma İmparatorluğu döneminde ticaret gelişmiş ve muhasebe uygulamaları daha karmaşık hale gelmiştir. Roma'da kayıt tutma zorunluluğu vardı ve devlet, tüccarlardan mali bilgileri talep ediyordu. Yine devlet hazinesinin mali kayıtları düzenli bir şekilde tutulmakta ve denetlenmekteydi.

Orta Çağ’a gelindiğinde modern muhasebenin temelleri 14. Yüzyılda İtalya’da gelişmiştir. Luca Pacioli, 1494 yılında yazdığı "Summa de Arithmetica" adlı eseriyle her işlemin bir borç (debit) ve bir alacak (credit) olarak kaydedildiği çift taraflı muhasebe sistemini (Double-entry bookkeeping) dünyaya tanıttı. Bu dönemden sonra, çift taraflı muhasebe sistemi dünya genelinde yaygınlaştı ve muhasebe raporlamanın temellerini oluşturdu.

18.-19. Yüzyıllarda Sanayi Devrimi sonrasında büyük ticari şirketler ve fabrikalar ortaya çıktığında daha kompleks muhasebe sistemlerine gereksinim artmıştır. Halka arz ve yatırımcı ihtiyacı, şirketleri kâr-zarar tablosu, bilanço ve nakit akış tablosu gibi finansal raporları düzenlemeye sevk etmiştir.

20. ve 21. Yüzyıllarda Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) geliştirilmeye başlandı ve 2000ler sonrasında UFRS, küresel bir muhasebe standardı haline geldi ve bugün birçok ülke finansal raporlama standartlarını UFRS ile uyumlu hale getirdi.

Türkiye’de de Ticaret Kanunu düzenlemeleri ve ikincil mevzuat gelişmeleri ile birlikte 2005 sonrası Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS), UFRS’ye uyumlu olarak Türkiye'de uygulanmaya başlandı. Bu gelişme, büyük ve halka açık şirketler için finansal raporlamada önemli bir değişim getirdi. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun kabul edilmesiyle birlikte, Şirketler ticari defterlerini ve finansal raporlarını Türkiye Finansal Raporlama Standartları’na (TFRS) uygun olarak hazırlamaları zorunlu hale getirildi.

Türkiye’deki Ticari İşletmelerin Defter Tutma Yükümlülüğü

TTK m.64 uyarınca her tacir ticari defterleri tutmakla yükümlüdür. Tutulan ticari defterlerde aşağıdaki hususlar açıkça görülebilir şekilde yer almalıdır:

  • ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumu
  • borç ve alacak ilişkileri
  • her hesap dönemi içinde elde edilen neticeler

Tutulan ticari defterler, üçüncü kişi uzmanlarca bir inceleme yapılması durumunda, işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında makul bir süre zarfında fikir verebilecek açıklık ve netlikte olmalıdır. Yine İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi ticari defter kayıtlarında izlenebilmelidir.

Tutulması Zorunlu Ticari Defter Türleri

TTK m.64/3 ve 64/4 lafzından, ticari defterlerin işletmenin muhasebesi ile ilgili olan ve muhasebesi ile ilgili olmayan ticari defter olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarını düzenleyen TTK m.64/3 yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterinden söz etmekte; TTK m.64/4 ise Pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defterleri gibi işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan defterlerin de ticari defterlerden olduğunu düzenlemektedir. Hangi ticari defterlerin tutulmasının zorunlu olduğu konusunda TTK 64/5 atfı ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun defter tutma ile ilgili hükümleri incelendiğinde, VUK 176 madde uyarınca tüccarların defter tutma bakımında bilanço esasına göre ticari defter tutan 1. Sınıf tüccarlar ile işletme hesabına göre ticari defter tutan 2. Sınıf tüccarlar ayrımınıın yapıldığı görülmektedir.

Bilanço Esasına Göre Ticari Defter Tutmakla Yükümlü Olanlar

VUK 177 uyarınca, aşağıdaki tüccarlar 1. Sınıf tüccar sınıfında yer alıp bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlüdürler:

  • Yıllık alış tutarı 1.400.000 TL’yı aşanlar,
  • Yıllık satış tutarı 2.000.000TL’yi aşanlar,
  • Yıllık gayri safi iş hasılatı 690.000 TL’yi aşanlar,
  • Yıllık gayri safi iş hasılatının 5 (beş) katı ile yıllık satış tutarının toplamı 1.400.000 TL’yı aşanlar,
  • Her türlü ticaret şirketleri (kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif)
  • Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzelkişiler
  • Zorunlu olmadığı halde Bilanço esasına göre ticari defter tutmayı tercih edenler.

Bilanço esasında tutulacak defterler

VUK Madde 182 uyarınca Bilanço esasında aşağıdaki defterler tutulur:

  1. Yevmiye defteri;
  2. Defterikebir;
  3. Envanter defteri

İşletme Hesabı Esasına Göre Ticari Defter Tutmakla Yükümlü Olanlar

VUK 178 uyarınca, aşağıdaki tüccarlar 2. Sınıf tüccar sınıfında yer alıp işletme hesabı esasına göre defter tutmakla yükümlüdürler:

  • Sınıf tüccar sınıfında yer alıp bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar dışında kalanlar
  • Kurumlar Vergisi mükellefi olup işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Hazine ve Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

İşletme Hesabı Esasında tutulacak defterler

VUK Madde 193 uyarınca İşletme hesabı esasında aşağıdaki defterler tutulur:

  1. İşletme hesabı defteri

Finansal Tablo Çıkarma Yükümlülüğü

Finansal tablolar, bir şirketin mali durumunu, performansını ve nakit akışını belirli bir dönem içinde gösteren raporlardır. Bu tablolar, paydaşlara (hissedarlar, yöneticiler, yatırımcılar, kredi verenler gibi) şirketin finansal sağlığı hakkında bilgi sağlar.

Hazırlanması gereken finansal tablolar

Öncelikle finansal tabloların hazırlanmasından ticari işletmelerde tacirin, sermaye şirketlerinde is yönetim organının sorumlu olduğunu söyleyebiliriz. TTK 68 madddesinde Tacirin, finansal tabloyu (sırasıyla açılış bilançosunu ve yıllık bilançoyu) ve gelir tablosu çıkarmak zorunda olduğu düzenlenmiştir. Anonim şirketlerin finansal tabloları konusunu düzenleyen TTK m. 514 uyarınca Yönetim kurulunun geçmiş hesap dönemine ait, finansal tablolarının, eklerinin ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun hazırlamak ve genel kurula sunmasından sorumlu olduğu düzenlenmektedir. Limited şirketlerde finansal tablolar konusunda TTK m. 610 atfı ile Anonim Şirketlerde finansal tablolara ilişkin atıf bulunmakla birlikte; TTK 625/1-f fıkrasında Müdürler Kurulunun Şirket finansal tablolarının, yıllık faaliyet raporunun hazırlanmasında sorumlu olduğu düzenlenmektedir.

Finansal Tablo Türleri

Temel finansal  finansal tablolar şu şekilde sıralanabilir:

  1. Bilanço (Balance Sheet): Şirketin belirli bir tarihteki varlıklarını, borçlarını ve özkaynaklarını gösteren tablodur. VUK 192. Madde uyarınca Bilançonun ana bileşenleri arasında Varlıklar-Aktifler (Assets), Yükümlülükler-Pasifler (Liabilities), Özkaynaklar-Öz Sermaye (Equity) yer almaktadır. Bilançonun hazırlanmasının amacı Şirketin mali yapısını belirli bir anda değerlendirmek ve işletmenin varlıklarını finanse etmek için ne kadar borç ve özkaynak kullanıldığını göstermektir.
  2. Gelir Tablosu (Income Statement, Profit and Loss Statement): Belirli bir dönemde (genellikle bir yıl veya çeyrek) şirketin elde ettiği gelirler ve bu gelirleri elde ederken yaptığı giderleri gösterir. Gelir tablosu şirketin net kârını veya zararını ortaya koyar. Gelir tablosunun Ana Bileşenleri Gelirler (Revenues), Maliyetler ve Giderler (Costs and Expenses) ile Net Kâr/Zarar (Net Income/Loss) yer almaktadır. Gelir tablosunun hazırlanmasının amacı Şirketin belirli bir dönemde ne kadar kâr ettiğini veya zarar ettiğini gösterimektir.
  3. Nakit Akış Tablosu (Cash Flow Statement): Şirketin belirli bir dönemde elde ettiği ve harcadığı nakit akışlarını gösteren tablodur. Üç ana nakit akış kaynağı üzerinden bilgi sağlar: işletme faaliyetleri, yatırım faaliyetleri ve finansman faaliyetleri. Nakit akış tablosunun ana bileşenleri arasında İşletme Faaliyetlerinden Nakit Akışı (Operating Activities), Yatırım Faaliyetlerinden Nakit Akışı (Investing Activities, Finansman Faaliyetlerinden Nakit Akışı (Financing Activities) yer alır. Nakit Akış Tablosunun hazırlanmasının amacı Şirketin likidite durumunu ve nakit yönetimini değerlendirmektir. Bir işletmenin nakit akışı sağlıklı değilse, kâr elde etse bile kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayamayabilir.
  4. Özsermaye Değişim Tablosu (Statement of Changes in Equity): Şirketin özkaynaklarında meydana gelen değişiklikleri belirli bir dönemde gösteren tablodur. Özellikle hissedarlar ve yatırımcılar için önemlidir. Özsermaye Değişim tablosunun ana bileşenleri arasında Hisse Sermayesi, Kâr Payı Dağıtımları (Dividends), Yedekler yer almaktadır. Özsermaye Değişim Tablosunun hazırlanmasının amacı Şirketin özkaynaklarının nasıl değiştiğini ve bu değişimin nedenlerini göstermektir.
  5. Kar Dağıtım Tablosu (Profit Distribution Statement): Şirketin elde ettiği kârın nasıl dağıtıldığını gösterir. Bu dağıtım genellikle hissedarlara temettü ödemeleri ve yedeklere ayrılan tutarlarla ilgilidir. Kar Dağıtım Tablosunun hazırlanmasının amacı Şirketin kârını nasıl kullanmayı planladığını ve hissedarlara ne kadar ödeme yapılacağını ortaya koymaktır.

Hazırlayan: Av. Uğur Karacabey